Bu yenilikçi model, öğrencilerin sadece cevaplara erişmesini değil, aynı zamanda konuları anlama ve analiz etme yeteneklerini geliştirmeyi hedefliyor. OpenAI, bu özelliğin öğretmenler, bilim insanları ve eğitim uzmanlarıyla birlikte tasarlandığını ancak hala bazı tutarsızlıklar ve hataların olabileceğini belirtti.
BAŞTAN SONA ÖĞRENME YAKLAŞIMI
ChatGPT’nin sunmuş olduğu özellik, öğrencilere sınıf içi etkileşimli bir öğrenme deneyimi sağlıyor. Örneğin, bir öğrenci Bayes teoremini öğrenmek istediğinde, önce seviyesi ve hedefleri sorularak konu adım adım açıklanıyor. Bu sayede, öğrenciler doğru cevapları almanın ötesine geçerek öğrenme sürecine aktif olarak katılıyorlar.
ALINTI YAPMAK YOK!
OpenAI’nin uluslararası eğitim birimi lideri Jayna Devani, amacın öğrencileri “gerçek bir öğrenme süreci” içine çekmek olduğunu vurguluyor. Devani, yapay zekanın eğitimde kötüye kullanımına karşı çıkarken, bu konuda sektör genelinde bir değerlendirme yapılması ve açık ilkelerin belirlenmesi gerektiğini belirtiyor.
The Guardian’ın yayınladığı bir araştırma da bu endişeleri destekler nitelikte. 2023-2024 eğitim döneminde yaklaşık 7 bin doğrulanmış kopya vakasında yapay zeka araçlarının kullanıldığı ortaya konuldu.
ÖĞRENCİLERİN %25’İ TARAFINDAN KULLANILIYOR
Verilere göre, ChatGPT kullanıcılarının gönderdiği mesajların dörtte biri öğrenme, öğretme ya da ödevle ilgili. Ayrıca, ABD’de üniversite çağındaki bireylerin üçte birinden fazlası ChatGPT’yi kullanıyor. Bu istatistikler, platformun eğitim alanında ne kadar yaygın bir şekilde tercih edildiğini gösteriyor.
Yeni özellik sayesinde öğrenciler, geçmiş sınav sorularını platforma yükleyerek bu sorular üzerinde ChatGPT ile birlikte çalışabiliyor. Bu da sınavlara hazırlık sürecini daha etkileşimli ve eğitici kılıyor.
KONTROL HALA KULLANICIYA AİT
Önemli bir detay ise, çalışma modunda teknik olarak atlamaların mümkün olması. Bu durum, kullanıcıların istediklerinde doğrudan cevapları alabileceği anlamına geliyor. Bu durum, özelliğin tamamen denetleyici bir sistem olmadığını gösteriyor.