Önce art arda çıkan yangınlar, ardından Konya ve Ankara’da yaşanan gerilim sonrası sosyal medyaya yansıyanlar. Sosyal medyadaki linç kampanyaları neden yürütülüyor? Neden her olay infiale dönüştürülüyor? Dijital İletişim Uzmanı Doç. Dr. Ali Murat Kırık, “Türkiye’de 60 milyon sosyal medya kullanıcısı var ve sosyal medya paylaşım ağları da sürekli dezenformasyon ve manipülasyonun pompalandığını görüyoruz. Kirli bilginin ne yazık ki hızlı bir şekilde sosyal medyada yayıldığına şahit oluyoruz” dedi.
Uzmanlara göre, birçok olayda soruşturma sonucu beklenmeden sosyal medyadan linç kampanyası yürütülüyor. Psikolog Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, “Sosyal medya insanları inanılmaz cesaretlendirdi. Görünen şu ki herkes her söylediğinin tek doğru olduğuyla yola çıkıyor. Toplumsal olarak hiç hatayı kendimizde görmüyoruz. Kendimize göre iç kontrolümüz yok. Çok basit örnek; trafik lambası bozulduysa ya da trafik polisi yoksa birdenbire kaos oluyor. Kimse kendiliğinden durmuyor” diye konuştu.
Sahte hesaplardan üretilen yanlış bilgiler de var. “Bu bir psikolojik harp tekniği mi?” sorusu da gündeme geliyor. Sosyolog Dr. Burcu Güdücü, “Sosyal medyada bir saldırı varmış havasını yoğun olarak görüyoruz. Bu sanki bize sürekli saldıracaklar, sanki biz sürekli savunmada kalalım. Durmaksızın kendimizi korumada kalalım gibi bir düşünceden dolayı bu yaşananları görüyoruz. Bunun çözümü aslında çok basit. Bir hükümet yetkililerinin, yetkili ağızların bizlerle daha çok konuşması. Bizlerle daha çok iletişim kurması. Bizim önce onları dinlememiz. Ne diyorlar, neymiş bu durum acaba diye önce onları dinlememiz. Milli birlik ve beraberlikten ödün vermememiz” ifadelerini kullandı.